
BURADA PİYASANIN EN UCUZ KUŞLARI UÇTU UÇUYOR !!
20 Aralık 2013 Cuma
19 Aralık 2013 Perşembe
ISIRMA SORUNU
Isırma sorunu, yeni papağan sahiplerinin en yaygın sorunlarından biridir. Papağan besleyenlerin çoğu en az bir kez bu sorun ile karşılaşmıştır. Isırma bazen koparmaya kadar varabilir ve bazı insanlar yanlış yere papağanlarının onları sevmediğini bile düşünebilirler. Isırmanın birçok nedeni olabilir. Bir papağan sebepsiz ısırmaz, uygun bir çözüm bulabilmek için, ne zaman ve hangi durumlarda ısırdığını tespit edip öncelikle bunun nedenini bulmak gerekir.
Yem kaplarını değiştirirken veya kafesini temizlerken mi ısırıyor?
Papağanlar bölgelerine düşkündürler ve bölgelerini korumaya eğilimlidirler. Bazıları daha da eğilimlidir ve doğada olduğu gibi evlerini ve yuvalarını korumak için en keskin silahlarını yani gagalarını kullanırlar.
Bu davranışlarının bu boyutlara gelmesini önlemek için kafesin içindekilerinin yerini daha sık değiştirebilirsiniz, örneğin tünekleri, oyuncakları veya kafesin yönünü vs vs Böylece bu hissin biraz daha azalmasını sağlayabilirsiniz.
Aslında bu tip ısırmalar için tam bir çözüm yoktur. Eğer papağanınızda böyle bir huy varsa, o kafesteyken yemlerini sık değiştirmemeye çalışın.
Kafesine koymak istediğinizde mi ısırıyor?
Bunun nedeni çok basit, sadece kafese girmek istemediğini anlatmaya çalışıyor size.
Bunun nedeni ne olabilir?
Kafeste çok mu sık tutuyorsunuz ve kafesinde sıkılıyor mu? Ceza olarak mı kafeste daha sık tutuluyor?
Bir kuş kafesine girmekten korkmamalı, eğer korkuyorsa o zaman bunu sevmiyor demektir...
Kafesine dönmesi için son anı beklemeyin, bir ön hazırlık yapın. Papağanlar son derece hassas ve empati kurabilen canlılardır, sizin duygularınızı hemen hissederler. Örneğin her seyahate çıkmadan önce valizi aldığımda bizim kereta hemen gelir ve valizin sapını kemirmeye çalışır veya hazırlanamayın diye binbir numara yaparak engellemeye çalışır. Eğer 5 dakika içinde evden çıkmanız gerekiyorsa ve evin içinde koşuşturuyorsanız, stresli veya sinirli olduğunuzu hemen hisseder.
Her kafese girdiğinde bir ödül verebilirsiniz, onunla ilgilenin, hemen kafesin kapısını girer girmez kapatmayın, biraz bekleyip kapatın. Onunla konuşun ve ödüllendirin, kendini cezalandırılmış gibi hissetmesini veya kötü hissetmesini engellemeye çalışın.
Toplum önünde mi ısırıyor?
Eğer papağanınız sizi ısırmıyor ama sadece toplum içinde ısırıyorsa, sinirli olduğu için ısırıyor olabilir. Aslında hiç ısırmayan bir papağan da yeni biri ile karşılaştığında onu ısırabilir, bu da bir kıskançlık veya güç gösterisi olarak da değerlendirilebilir. Fazla gürültülü bir ortam, her yere koşan çocuklar, onu korkutan şeyler, veya misafirlerinizin onun biraz fazla üzerine gitmesi bile, papağanınızı strese sokabilir ve ısırmasına neden olabilir.
Kafesin yanında ani hareketlerden kaçının.
Yem kaplarını değiştirirken veya kafesini temizlerken mi ısırıyor?
Papağanlar bölgelerine düşkündürler ve bölgelerini korumaya eğilimlidirler. Bazıları daha da eğilimlidir ve doğada olduğu gibi evlerini ve yuvalarını korumak için en keskin silahlarını yani gagalarını kullanırlar.
Bu davranışlarının bu boyutlara gelmesini önlemek için kafesin içindekilerinin yerini daha sık değiştirebilirsiniz, örneğin tünekleri, oyuncakları veya kafesin yönünü vs vs Böylece bu hissin biraz daha azalmasını sağlayabilirsiniz.
Aslında bu tip ısırmalar için tam bir çözüm yoktur. Eğer papağanınızda böyle bir huy varsa, o kafesteyken yemlerini sık değiştirmemeye çalışın.
Kafesine koymak istediğinizde mi ısırıyor?
Bunun nedeni çok basit, sadece kafese girmek istemediğini anlatmaya çalışıyor size.
Bunun nedeni ne olabilir?
Kafeste çok mu sık tutuyorsunuz ve kafesinde sıkılıyor mu? Ceza olarak mı kafeste daha sık tutuluyor?
Bir kuş kafesine girmekten korkmamalı, eğer korkuyorsa o zaman bunu sevmiyor demektir...
Kafesine dönmesi için son anı beklemeyin, bir ön hazırlık yapın. Papağanlar son derece hassas ve empati kurabilen canlılardır, sizin duygularınızı hemen hissederler. Örneğin her seyahate çıkmadan önce valizi aldığımda bizim kereta hemen gelir ve valizin sapını kemirmeye çalışır veya hazırlanamayın diye binbir numara yaparak engellemeye çalışır. Eğer 5 dakika içinde evden çıkmanız gerekiyorsa ve evin içinde koşuşturuyorsanız, stresli veya sinirli olduğunuzu hemen hisseder.
Her kafese girdiğinde bir ödül verebilirsiniz, onunla ilgilenin, hemen kafesin kapısını girer girmez kapatmayın, biraz bekleyip kapatın. Onunla konuşun ve ödüllendirin, kendini cezalandırılmış gibi hissetmesini veya kötü hissetmesini engellemeye çalışın.
Toplum önünde mi ısırıyor?
Eğer papağanınız sizi ısırmıyor ama sadece toplum içinde ısırıyorsa, sinirli olduğu için ısırıyor olabilir. Aslında hiç ısırmayan bir papağan da yeni biri ile karşılaştığında onu ısırabilir, bu da bir kıskançlık veya güç gösterisi olarak da değerlendirilebilir. Fazla gürültülü bir ortam, her yere koşan çocuklar, onu korkutan şeyler, veya misafirlerinizin onun biraz fazla üzerine gitmesi bile, papağanınızı strese sokabilir ve ısırmasına neden olabilir.
Kafesin yanında ani hareketlerden kaçının.
Karşısında sert hareketler yapmayın, yanaşmadan veya ona doğru gitmeden önce konuşmaya başlayın, sizin ona doğru geldiğinizi görsün. Onun hareketlerini ve size ısırmadan hemen önceki işaretleri tespit edin, yani papağanınızın beden dilini öğrenmeye çalışın.
Kuluçka döneminde dişi papağanınız size saldırıyor mu?
Bu dönemde papağanınız ile teması azaltın. Papağan çiftiniz bu dönemde yorgun, daha stresli ve kafesi korumaya daha eğilimli olur. Dolayısıyla ısırma riski daha yüksektir. Zaten dişi ne kadar az rahatsız edilirse ve ne kadar sakin olursa kuluçka da o kadar verimli olur.
Sizi ısırdığında neler yapmalısınız?
Kuluçka döneminde dişi papağanınız size saldırıyor mu?
Bu dönemde papağanınız ile teması azaltın. Papağan çiftiniz bu dönemde yorgun, daha stresli ve kafesi korumaya daha eğilimli olur. Dolayısıyla ısırma riski daha yüksektir. Zaten dişi ne kadar az rahatsız edilirse ve ne kadar sakin olursa kuluçka da o kadar verimli olur.
Sizi ısırdığında neler yapmalısınız?
Sizin kolunuza veya elinize tırmanırken (genelde büyük papağanlar daha çok yaparlar) gagasını kullanabilir, yani hafifçe ısırabilir, aslında bu bir ısırma değildir, sadece tüneyeceği yerin sağlam olup olmadığını kontrol eder, bu durumda kararsız el kol hareketleri yaparsanız hiç affetmez, doğrudan ısırır, eğer bağırırsanız onun için yeni bir eğlence kaynağı olur ve bu durumlarda ısırmaya devam eder.
Elinizi ani bir şekilde çekmekten kaçının. Bunu bir oyun gibi algılayabilir ve yine tuzağına düşmüş olursunuz.
Aynı zamanda “Ah, Ay!” ve benzeri yüksek sesler çıkarmayın. Bunu da oyun olarak algılar. Örneğin bir arkadaşımız papağanı ısırdığında “aaaaaah” diye bağırıyordu ve bu tepkisi papağanın o kadar ilgisini çekmişti ki onu her ısırdığında o da “aaaaaaaah” diye bağırmaya başlamıştı, yani bunu oyun olarak algılıyordu, üstelik arkadaşımız anlattığında hata üstüne hata yaptığı da anlaşıldı çünkü buna ilaveten “yine ısırdı ısırdı!” diye bağırması da papağanın ilgisini çekmiş hatta papağanın ilk kelimeleri “aaaaaaah ısırdı ısırdı” olmuştu. Her ne kadar komik olarak görünse de ısırıklara maruz kalan arkadaşımız için bu durum hiç de hoş değildi. Bu aşama çok zor bir aşamadır ancak çok önemlidir.
Elinizi çekerek ısırılmaktan da kaçınırsanız bu da bir çözüm değildir. Örneğin onu kafesine götürmenizi istemiyor ve sizi ısırmaya çalışıyor, siz de ısırmasını engellemek için hemen elinizi çekiyorsunuz, her kafese koymaya çalıştığınızda sizin bu hareketinizden ondan korktuğunuzu algılayacak ve her seferinde aynı hamleyi yapacaktır. Üstelik işler giderek kontrolünüzden çıkabilir, bu korkunuzu atamazsanız, kontrolü tamamen papağanınıza devretmiş olursunuz. Liderliği de ele geçirdiğinde sizin için zor günler başlar. Gerisini bir düşünün....
Hiçbir zaman ona bağırmayın veya daha kötüsü vurmayın veya üzerine bir şey atmayın. Bu aranızdaki ilişkiyi daha da kötüye götürür, papağanınızın agresif tavırlarını da tetikler. Üstelik ilişkiniz sonsuza dek zedelenebilir. Papağanlar (türlere bağlı olarak az veya çok) genelde kincidir, yapılanları asla unutmazlar. Üstelik papağanlar doğal ortamda ancak düşmanlarına karşı şiddet kullanırlar ve papağanınız sizin bu agresif tavrınızı onun düşmanı olduğunuz şeklinde yorumlar.
Kafes dışında meydana gelen ısırma olayında, ceza olarak sakın onu kafese hapsetmeyin, veya bu şekilde onu cezalandırmayın, çünkü bu da onu strese sokmaktan öte başka sorunlara ve davranış bozukluklarına da neden olabilir. Üstelik daha sonra çıkıp tekrar gireceği için ısırmanın cezası şeklindeki bu bağlantıyı algılamaz.
Yavaşça ama kararlı bir şekilde ona “ısırma” ya da “yapma” diyerek gagasını elinizle oradan çekmeye çalışabilirsiniz.
Ancak çok sinirli olduğunda elinize de saldırabilir, o zaman biraz dengesini kaybetmesini sağlamaya çalışın. Papağanlar bundan hiç hoşlanmazlar. Sonuçta onun için ısırmak = dengenin kaybı anlamına gelir ve buna da artık yanaşmaz.
Ona oyuncaklar verin, özellikle kemirebileceği ve sıkılmasını önleyecek oyuncaklar. Ne kadar meşgul olursa o kadar da iyi olur.
“Hayır, ısırma” dedikten sonra bir kaç dakika onunla ilgilenmemeniz de faydalı olabilir. Burada yanlış bir hareket yaptığında sadece “hayır” demek veya sessiz kalmak yerine sert bir bakışla ona “ısırma” veya “yapma” demeniz önemlidir, çünkü yanlış olarak ne yaptığını anlamaz.
Ona arkanızı dönebilirsiniz, odayı terk edebilirsiniz, ona doğru bakmayabilirsiniz, ancak bu 5 dakikadan fazla sürmesin. Sakinleşince tekrar onunla ilgilenin.
Papağanlar sosyal canlılardır ve grup içinde olmayı severler, onları kısa bir süre için gruplarından ayırmanız da zamanla bu hareketin grupta (yani ailenizde) kabul edilmediğini öğretmenin etkili bir yoludur. Grubundan ayrı kalmayı sevmeyen papağan sonunda ısırmak = gruptan ayrılmak veya ilgisizlik anlamına geldiğini anladığında bu tavrını da değiştirmek durumunda kalır.
Eğer ısırmıyorsa, onu ödüllendirmeyi ve örneğin “aferin!” diyerek veya sevdiği bir yemi vererek veya başını kaşıyarak teşvik etmeyi unutmayın. Bu şekilde doğru davrandığını anlayacaktır.
Daha önceden dediğim gibi papağanlar doğal olarak bir gruba (yani ailenize) en iyi şekilde dahil olmayı isterler ve grubun kurallarını kabul ederler. Ancak bu kuralları onlara öğretmek gerekir, bunun için de ailenizde nelerin kabul edildiğini ve nelerin kabul edilmediğini göstermeniz gerekir.
Ona arkanızı dönebilirsiniz, odayı terk edebilirsiniz, ona doğru bakmayabilirsiniz, ancak bu 5 dakikadan fazla sürmesin. Sakinleşince tekrar onunla ilgilenin.
Papağanlar sosyal canlılardır ve grup içinde olmayı severler, onları kısa bir süre için gruplarından ayırmanız da zamanla bu hareketin grupta (yani ailenizde) kabul edilmediğini öğretmenin etkili bir yoludur. Grubundan ayrı kalmayı sevmeyen papağan sonunda ısırmak = gruptan ayrılmak veya ilgisizlik anlamına geldiğini anladığında bu tavrını da değiştirmek durumunda kalır.
Eğer ısırmıyorsa, onu ödüllendirmeyi ve örneğin “aferin!” diyerek veya sevdiği bir yemi vererek veya başını kaşıyarak teşvik etmeyi unutmayın. Bu şekilde doğru davrandığını anlayacaktır.
Daha önceden dediğim gibi papağanlar doğal olarak bir gruba (yani ailenize) en iyi şekilde dahil olmayı isterler ve grubun kurallarını kabul ederler. Ancak bu kuralları onlara öğretmek gerekir, bunun için de ailenizde nelerin kabul edildiğini ve nelerin kabul edilmediğini göstermeniz gerekir.
Papağanınızı en uygun şekilde eğitmek sizin sorumluluğunuz altındadır, veya başka bir aileden geldiyse sizin ailenizdeki kuralları ona öğretmek yine size düşer. Bu durumda işiniz biraz daha zor olabilir çünkü bazı alışkanlıkları düzeltmek normalinden biraz daha zaman alabilir ama imkânsız değildir. Unutmayın ki, sevgi, zaman, doğru eğitim ve bol sabırla her şey mümkündür

HASTALIK VE BELİRTİLERİ
HASTALIK BELİRTİLERİ
içgüdüsel olarak papağanlar zayıf ve kuvvetsiz görünmemek için hastalıklarını saklarlar.. zayıf ve güçsüz bir kuş yırtıcı kuşlar ve hayvanlar için çok kolay hedeftir. evimizdeki papağanlarımızın sağlık durumlarını çok geç olmadan,hastalık işaretlerinden, belirtilerinden az çok anlayabiliriz. herhangi iki kuşun aynı şekilde davranmayacağı gibi, Bazı hastalık belirtilerinide farklı olarak gösterebilirler. hangi davranışın normal olup olmadığını gerek sitemizden gerek çeşitli kaynaklardan araştırarak öğrenebiliriz.. en azından temel bilgimiz olur.. fakat unutulmamalıdırki yukarıda da bahsettiğim gibi bu hastalık belirtileri genel olup kuşlarda değişiklik gösterebilir.. Bu yüzden herhangi bir hastalık durumunda veteriner ilk tercihimiz olsun..
Ağırlık: Hastalık işaretlerinin gözle gürlebilir ilk belirtisi ağırlık yitimi, kilo kaybıdır..
kuşlarımızı mümkünse hergün değilse en azından haftada 1 tartıp kilo kaybı var ise gözlemleyebiliriz.
böylece ortalama ağırlığına alışıp herhangi bir kayıpta erkenden farkına varabiliriz.
genel olarak %10 - 15 ağırlık kaybı veterinere ihtiyacımız oldğunun göstergesi olabilir.
papağanınızın göğsüne dokunarak göğüs kemiğini hissedin. daha sonra parmaklarınızı bu kemiğin sağında ve solunda göğsünde gezdirin.. bu esnada hissedeceğiniz göğsünün dolgunluğu olmalıdır. ortadaki göğüs kemiği hariç elinize herhangibir sertlik (kemik sertliği) gelmemelidir.. eğer böyle bir his yani göğüs sağında ve solunda kaburga kemikleri sertliği gelirse bu bir ağırlık kaybı sonucu olabilir. veteriner yardımı gereklidir.. (ağırlık ölçme konusunda mutfakda hanımların kullandığı pasta, börek için olan tartılardan yararlanabiliriz.. tabiki uygun şartları sağlayarak)
Dışkı: Papağanlarda dışkı 3 bölümdür: ürat (ürik asidin tuzu), ürin (çiş), ve kaka. hergün dışkıyı kontrol etmeliyiz. renk değişimlerine, hacmine, dışkılama sayısına dikkat etmeliyiz. temiz ve beyaz kağıtı kafes altına yerleştirerek papağanımızın dışkısını gözlemleybiliriz. gazete kağıdıda olabilir fakat gazete kağıdında tüm değişiklikleri net olarak göremeyebiliriz.papağanın beslenmesi aynı şekilde dışkısına yansır. beslenmesinin değişmesi ile birlikte dışkısıda değişir.. rutin halinde olmaz. eğer beslenmesi değişmediği halde son 12 saatde anormal değişiklikler varsa ve düzelme yoksamutlaka veteriner yardımı gereklidir.
ÜRAT: Ürat beyaz olmalı ve her dışkılamada hacmi değişmelidir. dışkıdaki üratın yarım günden fazla olmaması veteriner yardımı gerektirir. bu esnada ürat daki herhangi bir renk değişikliğinide veterinerimize bildirmemiz lazımdır. sarı ürat karaciğer problemi, böbrek problemi veya karın zarı iltihabının göstergesi olabilir.
ÜRİN: Temiz şeffaf su gibi olan sıvı ürin (çiş) dir. miktarı her dışkıda değişiktir. sürekli çok miktardaki ürin stress veya sindirim sistemi rahatsızlığından ileri gelir. veteriner yardımı gereklidir. ayrıca çok miktarlarda sebze meyve yemesi ürin miktarını arttırır.
KAKA: kaka papağanımızın dışkısındaki katı kısımdır. rengi, yeşil, sarı veya kahverengi olabilir. kırmızı veya siyah kaka ciddi problemlerin işaretidir. (taiki eğer yediğiyle ilgili değilse.mesela kira ve çilek de kırmızı kaka gibi) acil veteriner yardımı gereklidir. çok açık yeşil kaka psittakoz belirtisi olabilir. veterinere danışmakta fayda vardır.
yedikleri de renk değişikliğine nedendir. tane besinler yemler kahverengi kaka rengine neden olabilir. Çilekler, kiraz v.s. kırmızımsı morumsu kaka ya sebep olur. kakanın aşırı sıvı olup katı şekilde olmaması ishal veya bakteriyel bir sorunun nedeni olabilir. eğer kaka çok kuruysa bu da susuzluk belirtisidir.
İştah kaybı: Bu birçok hastalığın belirtilerindendir. anlaşılması zor olmakla beraber eğer sık sık yemini ve kafes dibindekileri kontrol ederseniz az çok iştah seviyesini anlayabilirsiniz. Eğer yemeyi tamamen bıraktıysa çok ciddi sorundur. ve acil veteriner yardımı gereklidir.
Soluma: Zor nefes alma, nefes kesilmesi, hırıltılı nefes, ve diğer solunum sistemi şikayetleri çok acil veteriner yardımı gerektirir..
Kabarık Tüyler: Eğer papağanınız tüneğinde kabarık bir şekildeyse onu sıcak tutup veterinere başvurmalısınız.
Burun Akıntısı/Hapşırık: Temiz bir burun akıntısı basit sinüs problemi yani toz veya polen kaçması olabilir. Sürekli akıntılıysa veya yeşil ve sarı renkli ise bu akıntı daha ciddi bi solunum yolu probleminin işaretidir. Kuşlar birçok sebepten hapşırabilir. bi çoğu toz kaçması gibi basit problemlerdendir. ama sürekli hapşırmak normal değildir. Veteriner yardımı gerekir.
Uyuşukluk: hareketsizlik, düzensiz uyku en ciddi uyuşukluk problemidir. kuşunuzun normal davranışlarını inceleyin. Eğer 3 - 4 saat sürekli hareketsiz ise veterinerinize danışın.
Tüyler: Donuk mat tüyler, anormal tüy büyümesi, veya tüy değişimi nedeni ile olmayan tüy dökülmesi, beslenmesindeki vitamin ve mineral eksikliğindendir. güneş ışığı azlığındanda olabilir. daha ciddi nedenleri ise hayati organlarını etkileyen bir neden veya gaga ve tüy yolma problemi olabilir. anormal tüy değişiklikleri de bu ciddi sorunların belirtisi olabilir. bu halde de veterinere danışmalısınız.
GAGA: Anormal gaga büyümesi, renginin değişmesi, veya yumuşaklık beslenmesindeki vitamin mineral eksikliğindendir. Daha ciddi sorunlarda, veterinere mutlaka danışın.
Sessizleşme: Hasta kuşlar da en çok görülen beirti sessizleşmesidir. birdenbire olan sürekli sessizleşme hastalıkla ilişiklendirilebilir..
Davranış değişiklikleri: Birdenbire değişen davranışlara genellikle, tüy değişimi sezon, stres, cinsel erişkinliğe girme, veya hastalıklar sebep olur. virüsler, çeşitli hastalık tedavileri, nemsizlik de bunun nedenlerindendir.
ASPERGILLOSIS: en önemli belirtisi soluk alıp verirken gürültülü ve hırıltılı olmasıdır. veteriner şarttır. daha önce birçok kez bir çok konuda açıklamıştım. bilgi depomuza vya foruma göz atın.
GIARDIA: bir sindirim yolu parazitidir. ishal ve tüy yolmaya sebebiyet verir.
CHLAMYDIOSIS ( PSITTACOSIS): ağırlık kaybı, yeşil ürat, ve uyuşukluk belirtileridir. forumda daha önceden bahsetmiştim..
POLYOMA: genç kuşlarda günlük ağırlık kaybı, depresyon, uyuşukluk, su kaybı, ve tüy dökülmesi belirtileridir. erişkin kuşlarda çok çok nadir dir. Kursak genişleme ve yetmezlik sendromu: ağırlık kaybıyla birlikte, dışkıda öğütülmemiş tohumlar, kusma,kursk büyümesi ve felç görülür.
PSITTACINE POX Virüs Enfeksiyonu: üst solunum yolu enfeksiyonu, boğazsal akıntılar, kusma,depresyon, aşırı zayıflama, ishal, kanlı dışkı belirtileridir.. diğer birçok kuş türünde de görülür.. çok tehlikelidir
18 Aralık 2013 Çarşamba
GREY
Gri Sultan Papağanları, bu türün ana mutasyonudur. Diğer tüm mutasyonlar bu mutasyonun varyasyonlarıdır. Diğer mutasyonlar renklerin azalması, çoğalması veya yokluğu sonucu oluşmuştur. Cinsiyet ayrımı bakılarak yapılabilir. Dişi gri sultan papağanları gri bir zemin üzerinde mat bir beneğe sahipken, erkek sultan papağanları ise sarı bir maske üzerinde parlak bir beneğe sahiptir.
Koyu pigmentler melanin, sarı lipochrome ve turuncu psittacin olarak adlandırılır. Diğer mutasyonlar bu pigmentlerin azlığına, çokluğuna veya yokluğuna göre isimlendirilir. Örneğin whiteface mutasyonlarında lipochrome ve psittacin yokluğu nedeniyle turuncu ve sarı bölgeler görülmez.
Yüzdeki bu renk değişimleri aynı zamanda sultan papağanındaki gen çeşitliliğinin de bir göstergesidir. Örneğin grey split to cinnamon olan bir kuş daha açık renkli iken, grey split to lutino olan bir kuş daha koyu renkte olacaktır.
Koyu pigmentler melanin, sarı lipochrome ve turuncu psittacin olarak adlandırılır. Diğer mutasyonlar bu pigmentlerin azlığına, çokluğuna veya yokluğuna göre isimlendirilir. Örneğin whiteface mutasyonlarında lipochrome ve psittacin yokluğu nedeniyle turuncu ve sarı bölgeler görülmez.
Yüzdeki bu renk değişimleri aynı zamanda sultan papağanındaki gen çeşitliliğinin de bir göstergesidir. Örneğin grey split to cinnamon olan bir kuş daha açık renkli iken, grey split to lutino olan bir kuş daha koyu renkte olacaktır.
PİED

Pied sultan mutasyonları, melanin eksikliği nedeniyle daha çok sarı ve beyaz bölgelerin rastgele dağıldığı bir mutasyondur. Melanin eksikliğinin az veya çok olması, light pied, heavy pied ve clear pied denilen bir ayrımın doğmasına neden olmuştur.
Yukarıda light pied ve pied mutasyonlarını görmektesiniz.
Bu fotoğrafta ise heavy pied yer almaktadır.
Kafanız karıştı değil mi? Yukarıda gördüğünüz bir albino değil, aksine clear pied. Burada ufak bir ipucu verelim, clear piedler kahverengi gözlü olurlar.
Cinsiyet ayrımı için iki yol var bu mutasyonda. Birincisi ötüşünü dinlemek. Bildiğiniz üzere erkek sultan papağanları çok iyi bir sese sahipken, dişiler ise daha kendi hallerinde sesler çıkarıyorlar. İkinci yol ise kanat altındaki nokta ve barların düzenine bakmak. Bu konuda çok sevgili Susanne Russo, şu makalesinde aşağıdaki resmi paylaşmış.
Kısaca özetlemek ve ipuçlarıyla gitmek gerekirse, tüy dökümü yapmış bir pied mutasyonunda kanat altı boydan boya noktalıysa dişi, kanadın ortasından ucuna doğru olan kısımda noktalar var ise erkektir.
LUTİNO


Lutino sultan papağanları genel olarak albino (whiteface lutino) ile karıştırılırlar. Tamamen beyaz bir vucuda sahip olan lutino sultan papağanları, sarı bir yüz üzerinde turuncu bir beneğe sahiptir. Melanin pigmentini tamamen ortadan kaldırması nedeniyle koyu veya gri bölgeler lutino sultan papağanlarıda yer almazlar. Ayakları, gagaları ve ayak parmakları et rengindedir. Kırmızı göze sahip olan lutinolar, cinsiyet geçişli bir mutasyondur. Bakışla cinsiyet ayrımı yapılamayan bu mutasyon için daha önceki pied sultan mutasyonu yazısında da belirttiğim gibi, 3 yolla cinsiyet ayrımı yapılabilir.
1. Ötüşü dinlenerek. (ki bu yöntem bütün mutasyonlar için geçerlidir.)
2. Kanat altındaki nokta ve barlardan
3. Kuyruk tüylerindeki saydamlık veya koyuluktan.

Bu mutasyonun en cazip eşleşmesi whiteface mutasyonu iledir. Uygun gen yapısını sağlayan bir eşleşmede albino sultan papağanı almak mümkündür. Ayrıca benim en sevdiğim kirli beyaz renkli olan Cinnamon Lutino mutasyonudur.

Aynı zamanda lutino sultan papağanlarının göz renkleri de farklı olabilir. Susanne Russo
bunu şu şekilde örneklemiştir.
bunu şu şekilde örneklemiştir.



PEARL

Yukarıda erkek pearl sultan papağanının zaman içerisindeki değişimini görmektesiniz.
Pearl sultan papağanlarında cinsiyet belirleme yöntemlerinden birisi de tüy çekmedir.
Pearl kuşunuzun sırtında (fotoğraflarsanız daha iyi olur) pearl özelliği taşıyan bir tüyü çekin. Yerine çıkan tüy eğer pearl özelliği taşıyor ise kuşunuz dişidir. Düz renkli bir tüy çıkıyor ise erkek.
Bunun yanısıra, kuyruk tüylerinden birini çekip yerine gelen tüye bakabilirsiniz. Eğer alacalı bir tüy geliyor ise erkek, düz bir renkte geliyor ise dişidir.

Yukarıda whiteface pearl erkek kuşu görüyorsunuz.

Yukarıda whiteface cinnamon pearl dişi kuşu görüyorsunuz. (Pamuk)
Pearl sultan papağanı konusunda önemli bir not :İlk tüy dökümüne kadar hem erkek hem de dişi pearl sultan papağanları benzer bir görünüşe sahiptirler. İlk tüy dökümünden önce yapılacak her tahmin %50 doğruluk payına sahiptir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)